5 Mart 2010 Cuma

Yolda - Jack Kerouac



İşte kutsal bir kitap.. Bana kalırsa okudukça kendinizi bir yerlere atmaya çalışacaksınız, sanki daha pozitif bir insan olmaya başladığınızı düşünüp derin bi nefes alacaksınız. Bir zamanlar tüm dünyayı etkisi almış, Jim Morrison'u çok etkilemiş, Bob Dylan ise bu kitabın hayatını değiştirdiğini belirtmiş.. Zaten okursanız etkilenmemeniz mümkün değil..

Kerouac kitabı 1951'de yazdı, 1957'de güç bela yayınlattı, burda da kitabın ilk basım tarihi, Kıyı Yayınları tarafından 1993 yılında yapıldı, Ayrıntı Yayınları 2008'de tekrar basana kadar uzunca bir süre kitabı çoğu kimse bulamadı. Bu kitapla ilgili bir efsanede yıllardır filminin çekildiği ile ilgilidir..

Jack Kerouac, "uyum" a karşı çıkan ve sonraları hippilere esin kaynağı olan "beat kuşağı"nın da öncüsü kabul edilir. 1951 yılında sadece 3 haftada, o dönem ünlülerin takıldığı Chelsea Hotel'de yazmış asıl ismi "On The Road" olan bu kitabı.. Söylenene göre Amerika'yı baştan başa katettikten sonra daktilosuna uzun bir rulo kağıt takmış ve zaman kaybetmemek için hiç kağıt rulosunu değiştirmeden, paragraf vermeden, nokta yerine de çizgi kullanarak akmış gitmiş kafasındakiler. Bu kitabı da "bilinç akışı tekniği" ile yazmış, yani aklına gelenleri zaman sırası gözetmeksizin, düzensiz, ama su gibi anlatarak..
Anlattıkları kesinlikle cesaret verici, o dönemin Amerikasını, hayattan nasıl zevk alınacağını, aldığın nefesi yaşamayı, dostları, umudu ve tabiki de yolları anlatmakta.. Derin bir felsefe var içinde, okurken adeta duygularınız kabarıyor, kışkırtıcı bir güç sizi ele geçiriyor..

Konu çok kabaca, Amerika'yı baştan başa gezmek amacıyla çıkılan yolu, çevreyi, arkadaşları anlatıyor, kitabın arka fonunda devamlı bir caz çalmakta. Romanın anlatıcısı olan Sal Paradise, aslında yazarın ta kendisi. Arkadaşı Dean Moriarty, Kerouac'ın normal yaşantısındaki yakın arkadaşı Neal Cassady. Kitapta Dean adeta kendisine tapılan bir insan, özgür, hiç bir şeye bağlı yaşamak istemeyen , yolları benimsemiş bir karakter. Bu arada bir parantez açayım, Dean Moriarty ismini hatırlayan varsa Lost dizisinin 4. sezonunda Benjamin Linus, Tunus'ta bir otele bu isimle rezervasyon yaptırmış ve bu kitaba da adeta bir selam vermişti..

Çoğu yerde okuduğum yazılara ve duyduklarıma göre şunu söyleyebilirim ki, bu kitabı okuduktan sonra çantasını toplayıp, dünyayı gezen çok insan olmuş.. O derece etkileyici, size tavsiyem zaten çok derlenip toparlanmış, kısaltılmış, orjinalinden biraz uzak olan son baskılarını, yazı tekniğine, sürükleyici olup olmadığına bakarak değil, yaşananları hissetmeye çalışarak okuyun, inanın farkediyor.. Kesinlikle öneriyorum..

1 yorum:

Related Posts with Thumbnails