5 Mayıs 2010 Çarşamba

Ben Joe'nun kudurmuş öd kanalıyım

Binlerce yıldır insanoğlu bu gezegendeki her şeyin içine etmiş, herşeyi boka çevirmişti ve şimdi tarih benden herkesin pisliğini temizlememi bekliyordu. Boş konserve kutularını suyla çalkalamalı ve yassıltmalıydım. Kullandığım her benzin damlasının hesabını vermeliydim. Ayrıca, nükleer atıkların, gömülmüş mazot tanklarının ve ben doğmadan bir kuşak önce atılmış çöplerin oluşturduğu zehirli yığınların faturasını üstlenmek zorundaydım..
işte böyle kopup gidiyor Chuck Palahniuk..
hayatta bir yerlere gelmiş ama nasıl ve neden geldiğini bilmeden yaşamış, kutuların içinde hapsolmuş, jackler, joelar, ahmetler, mehmetler,ayşeler, fatmalar için.

başkahramanımız, sahip oldukları tarafından hapsedildiğine inanan, mutsuz, ne istediğini bilmeyen ve hayatından memnun olmayan biri. kendini iyi hissetmek için kanserli hastaların birbirlerine destek olmak için oluşturdukları,  neşeli isimli terapi gruplarına gider, ölüme mahkum insanlardan güç alır. bu gruplardan birinde marla singer adında bir kadınla karşılaşacaktır. marla da onun gibi, hasta olmamasına ragmen ölmeye mahkum insanların arasında gezmekte, cenazecilerde çalışmaktadır..."nefes aldıgına mutlu olmak için"

derken kahramanımızın yolu tyler durden isimli düzen karşıtı, hiçbir stereotype a sığmayan bir adamla kesişir ve film bu noktadan sonra kopmaya başlar...

dibe vurdugunuzu sanıyorsanız yanılıyorsunuz!

gene kitaptan bir alıntı ile bitiriyorum yazımı:
Gözlerim Microsoft tan Walter a takılıyor . genç bir adam, kusursuz dişleri pürüzsüz bir cildi ve mezunlar derneğine bildirme zahmetine değecek kadar değerli bir işi var.Bir savaşa katılmış olamayacak kadar  genç olduğu açık. çocukken ana-babası eğer boşanmamışsa babası hiçbir zaman evde olmamıştır. Ama işte karşımda oturmuş suratıma bakıyor, yarısı sinekkaydı traş edilmiş yarısı pis pis sırıtan morluklarla kaplı olarak karanlıkta saklanan suratıma. dudaklarımda parlayan kana. ve belki de walter, geçen hafta sonu gittiği, eziyet karşıtı etsiz bir yemekli toplantıyı düşünüyor. belki de hayvanlar üzerindeki acımasız deneylerin sona ermesine yerkürenin ne kadar acilen ihtiyaç  duydugunu ya da ozon deliğini ; ama muhtemelen bunların hiçbirini düşünmüyor... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails