10 Mayıs 2010 Pazartesi

Araba Sevdası | Recaizade Mahmut Ekrem



Bir Türk klasiği olan Araba Sevdası, aslında bir yanlışlıklar komedisidir. Frenk diye tabir edilen Avrupalılara duyulan özen sonucu Osmanlıca - Türkçe ve Fransızca karışımı bir dil konuşmaya çalışan, eski zengin, şimdiki mirasyedi Bihruz Bey'in, fakirliğe doğru ilerlerken zengin zevklerinden de vazgeçememesi, kendine yine kendisi gibi soylu olduğunu düşündüğü bir kızı beğenmesi üzerine düşündükleri anlatılır.

Bihruz Bey babasının ölümü üzerine annesiyle birlikte yaşayan, Fransızca eğitimi alan, her yere arabasıyla giden fakat borçları babasının ölümünden sonra biriktikçe biriken, babasından kalan mirasın eridiğinden de haberi olmayan bir gençtir. Yeni açılan mekanları ilk deneyenlerden biri olan Bihruz Bey, bir parkın açıldığı gün de ordadır. Orda çok güzel bir arabadan inen Periveş Hanım'ı gördüğü anda ondan çok etkilenir. Derhal ona açılmaya karar verir, tekrar buluşabilmeleri için tek yolu ona bir mektup vermektir. Kendince çok dokunaklı bulduğu bir dörtlüğü de notuna iliştirip mektubu Periveş Hanım'a veren Bihruz Bey'in ne Periveş Hanım'ın gerçek kimliğinden ne de yazdığı dörtlüğün ne anlama geldiğinden haberi yoktur.

Zamanına göre çok iyi bir hikaye olan Araba Sevdası, elbette günümüzün şartlarında içerdiği komedi unsurlarından bağımsız olarak da komik kalmakta. Kimse yüzünü bir kez gördüğü bir kadını iki ay boyunca aramıyor ya da iletişim büyük bir problem değil evet ama o dönemin duygularını hissetmek de pek güzel geliyor bu kitabı okurken. Vakit buldukça eski dönem Türk romanlarını da okumayı severim, Araba Sevdası da okunması gereken güzel romanlardan biri.

2 yorum:

  1. Zevkle okuduğum Türk klasiklerindendir.Herkese tavsiye edebilirim.Mutlaka okuyun..Teşekküler...

    YanıtlaSil
  2. Türk kılasikler orta okul lise yıllarında okunan sonradan es geçilen kitaplar oldu benim için ama yavaş yavaş okunacak kitaplarımın arasına giriyor hatırlatma için teşekkürler

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails