24 Temmuz 2014 Perşembe

Gecegezen Kızlar | Tomris Uyar

"Gece, bedeninden soyulmuş, boşalmış bir iç gömleğiydi. Herkesindi."

Kitap: Gecegezen Kızlar
Yazar: Tomris Uyar
Yayıncı: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 90
Tür: Öykü, Masal
Yayım Yılı: 4. Baskı Mayıs 2014
Puanım: 5 


"Düşe kan yürüdü. 
Gecegezen kızlar uzaklarda bir balkonda, kendini asmış bir adamın rüzgarda kımıldayan, usulca sallanan karaltısını seçti. 
Kilisede bir mezzosoprano ses, bir ağıt söylüyordu."

Tomris Uyar'ın ilk okuduğum  kitabı Gecegezen Kızlar oldu. Evet ismi çok dikkatimi çekti, masal tadındaki öyküleri merak ettim.

Öyküler; Hansel ve Gretel, Kırmızı Şapkalı Kız ile Mavi Sakal, Fareli Köyün Kavalcısı, On İki Dansçı Prenses, Uyuyan Güzel, Kül Kedisi, Fesleğenci Kız Sabırtaşının Şehzadesi ve Çingenesi, Çizmeli Kedi, Pinokyo gibi masallar, yunan mitleri günümüz hayatına uyarlanıp öyküleştiriliyor. En büyük özelliği ise öykülerin hangi masal olduğunu net olarak çıkaramıyoruz.

Kısa bir kitap olmasına rağmen hemen bitmiyor, dikkatli, sindire sindire okumak gerekiyor. Hızlı hızlı okunacak bir kitap değil.

Zaten son zamanlarda aklımı şu kurcalıyor. Hızlı hızlı, akıcı bir şekilde okunan kitaplar mı iyi kitap ölçütü, yoksa ağır ilerleyen, düşündüren, dönüp dönüp sayfaları tekrar okuduğumuz kitaplar mı?
Ben sanırım ikincisini seçmeye başladım.

Gecegezen Kızlar esasen kadın öyküleri. Masallarla yoğurulmuş, gündelik hayattan kadın manzaraları. Bu kadınlar yalnız, melankolik. Bu kadınlar pasif değil, kendine yetebilecek, geceleri gezebilecek hale gelen kadının dönüşümünü masal tozuna ile bulayarak önümüze sunuyor.


"Kafka'yı çok mu seversiniz?" dedi Genç Adam.
"Çok. Belli aralıklarla döner döner okurum. 
"Bana çok karanlık gelmişti işte ilk okuduğumda. Belki de daha yalın, daha gerçekçi, aydınlık bir edebiyata ilgi duyduğumdan."
"Sizin yaşınızdayken bana da öyle gelmişti. Ama sonraları, zamanla, karanlık ve ya da kapalı yanı pek kalmıyor. Gündelik gerçeğin düşünülemeyecek kadar korkunç olabileceğini kavrıyorsunuz."

Yıldızlı Hibiscus çayı ve Gecegezen kızlar öyküsü.
Bambaşka bir evrene dalıyorsunuz bence deneyin. 


Kitapta aralara saklanmış büyük sözler var. Mesela "Dünya senden yazı bekliyor" gibi.

“Zaten tarih dediğin, uzun bir gece boyunca görülen düşlerin, düşlenen görüntülerin akıp gitmesi değil midir?” gibi.

 Vuruyor, düşünüyorsunuz, altını çiziyorsunuz, o cümle, söz oradan ayrılıyor, sizin hayatınızdaki en önemli bir anıya dokunuyor."Biri geliyor, hayatımıza bir makas atıyor, o yaşadığımız bölüm, bütününün dışına düşüyor."  dediği gibi. 

Bana en tuhaf gelen yerleri eski cümlelerin olmasıydı. Zipzip, Ağu, epeski, vekanüvis gibi. Ama alışıyorsunuz zamanla.

Eğer benim gibi hayalci iseniz, gerçeklikle masal ayırımındaki o çizgide yaşayan biriyseniz bu öyküleri çok seveceksiniz. Lakin realist biriyseniz, Tomris Uyar'ın en zayıf kitabı diyebilirsiniz (diğer kitaplarını okumadığımdan bir karşılaştırma yapamadım) Diğerlerini hemen edinmeyi istediğimi söylemesem de olur aslında.

"Düşlerini sakın bırakma" dedi. "Özel düşlerini kimseye kaptırma sakın."


İyi Okumalar

-Sycorox-







2 yorum:

  1. Özellikle alıntılar sayesinde çok merak ettim.
    Şu büyülü dünyan ise her seferinde kalbimi olduğum yerden koparıyor...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Pontiii çok güzel kitap ve daha büyülü kitap eleştirileri gelecek yakında :))

      Sil

Related Posts with Thumbnails