29 Ocak 2013 Salı
Aşıklar, Philip Jose Farmer
Yıl 3050. Kıyamet Savaşlarından sonra Dünya Haijac birliği ve diğer devletler arasında paylaşılmıştır. Sigment City'de dilbilimci olan Hal Yarrow, mutsuz bir evliliği olan küfürbaz bir adamdır. Devlet Kilisesi'nin atadığı karısını uzun süredir boşamayı düşünmektedir, eğer değerlendirme puanları biraz daha düşecek olursa C'ye ( cehennem ) gönderilecektir. Yüce Öncü İsaac Sigmen'in kurduğu düzene ve yasaklara olan öfkesi onu hırçın ve geçimsiz bir insan yapmıştır. Yüce rahip kastı olan Urielitlerden biri onu çağırttıığı zaman, yaşamının sona erdiğini düşünmektedir. Ancak durum farklıdır Dünya dışında koloni kurulması düşünülen yabancı zekaların yerleşik olduğu bir gezegenin dilini çözmesi ve sefer arkadaşlarına öğretmesi görevi verilir. 40 yıl sürecek bu yolculuk otomatik boşanma anlamına geldiği için Hal hemen kabul eder. Wog gezegeninde geçirdiği vakit kurduğu dostluklar ve Jeanette adlı kadınla yaşayacağı yasak aşk, onun hayal bile edemeyeceği günahlar işlemesine sebep olacak tam bir düzen karşıtına dönüşecektir...
Viktoryen toplum ve tüm imaları gelecekte baskıcı teokratik bir düzende geri dönmüş. Düzen ve topluma karşı öfke, tiksinti ve suçluluk duygusu elle tutulacak kadar yoğun işlenmiş. Tüm yüce imalar Öncü figüründe karakterize edilirken, günah keçisi görevini Gerici üstlenmiş. Herkesin içinde bir Gerici ( günahkar, yoldan çıkaran / Şeytan eşdeğeri ) bulunurken Öncü tek ve ulu, o dokunulmaz. Günah ve sevap kavramları çökmüş. Gerçek hareketler ve gerçekdışı hareketler var. Topluma paranoya ve güvensizlik hakim. Mahremiyet yok, herkesin bir koruyucu meleği var. Koruyucu melekler kişilik polisleri gibiler, en ufak hatada size ceza veren acımasız rütbesiz polisler onlar. İnsanın kendine yıkıcı ve habis doğası sıkça eleştirilmiş kitapta. Korku, cehalet ve baskı üzerine kurulmuş olan toplumda, abartılı da olsa insan bedenine dair tüm imalar gizlenmiş. Yemekleri peçeler ardında yiyor, bol giysiler giyiyor, ışık açıkken sevişmiyorlar. kendi bedeninden insanlığından tiksinen insanlar yaratmışlar. Asiler 7 günahı temsil eden 7 sicimli kamçılarla hemen cezalandırılıyor.
Kadercilik ve özgür irade üzerine tartışmalar son derece güçlü. Sitemi kurgularken yıkılabilir bırakmak için çabalamış yazar. biraz üstünkörü ve yalın da olsa Freud ve Viktoryen dönem imalarını bolca işlemiş yazar. Sistem hataları ve sosyal dinamiklerdeki uyumsuzluk dikkatli gözlerden kaçmayacaktır. Çoğu yerde psikiyatriye saygı duruşunda bulunan kitap çarpıcı bir sonla kapanmış. Yazarın özellikle entomolojiye çalıştığı gözden kaçmıyor. Kurguladığı ırk olan Wog'ların böceklerle olan benzerlikleri son derece güzel tasvir etmiş. Zamanında basılması reddedilen ve çok sayıda kaşın kalkmasına sebep olan bu eserde yazar farkında olmadan planladığı kişisel devrimi yarım bırakmış. Yunan mitolojisinden fırlamış gibi kurguladığı bir çeşit Nymph olan Jeanette'a dair sondaki açıklamalar kadından korkan erkek figürünü desteklemiş ve Viktoryen imalara çanak tutmuş. yıkmaya çalıştığı imaları fak etmeden yüceltmesi hayal kırıklığı yaşatabilir okura.
Cesur yazımı ve Hristiyanlığın yeniden yorumlanmasına dair göndermeler, Milton'a atıf başarılı olsa da eksik lan yanları var. Ancak 60 yıl önce bunları yazabilmesi takdir edilesi. Tıp ve entomoloji hakkında saçmalamadan kurgulamış olması da eserin güçlü bir diğer yanı. Farklı bir şeyler okumak isteyenlere hitap edecektir. Başka incelemelerde görüşmek üzere.
Etiketler:
Antivenom,
Philip Jose Farmer
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder