14 Nisan 2010 Çarşamba

Tüm sevişmelerimizi arşivlesek ne olurdu: Bir Kadının Seks Günlüğü


Evet sayın okuyucular. Sex Sells... blogumuzun izleyicileri bu girişimden sonra artar mı bilinmez (!) ama bugün size, sadece ve sadece seks içeren, anlamsız bir kitaptan bahsetmek istiyorum: bir kadının seks günlüğü...

Aynı zamanda bir filmi de olan bu kitap, benim büyük olasılıkla yarıda bırakmama rağmen buraya yazma gereği gördüğüm ilk kitap olacak.

Bir zamanlar donuk, ölü balık bakışlı Melissa P. isimli bir kadının yazdığı, yatmadan önce 100 fırça darbesi isimli kitap vardı; çoğunuz eminim anımsayacaktır. O kitap Türkiyede çıktığında reklamı gayet güzel yapılmış ve istenen ilgiyi görmüştü.

Daha sonra da yazarın kod adıyla yazdığı iddiası ile, "Türk Diplomatın Kızı" adında bir felaket çıktı ama, o sanırım yazan kişi Türk olduğundan olacak, aynı tantanayı yaratamadı. Ben onu da okudum ve 100 fırça darbesi kadar rezalet olduğunu söyleyebilirim.

İşte Bir kadının seks günlüğü bu 2 kitaptan biraz daha hardcore ama en az onlar kadar berbat, zaman kaybı bir kitap. Diyorum ya, bitiremedim bile. Sırasıyla beraber oldukları adamları, fantazileri, başlarından geçen çeşitli folloşluk öykülerini kitap diye basıp satanlara saygı duyamadığım gibi, bu kitaplar da bana zevat gibi geliyor. E neden alıyorsun o halde? dediğinizi duyar gibiyim! Ne yapayım, her yeni çıkan kitabı cidden sıradışı olabilir hevesi ile alıyorum. Çünkü Erotik edebiyat diye bir şey var, ama bence bu şekilde olmaz. Seksin sadece "kitabımı alsınlar" diye Allah ne verdiyse anlatılması sadece sıkıntıdan okunamayan bir kitapla sonuçlanıyor. Mastürbator bir ergen değilseniz de-ki olsanız bile daha iyi alternatifleriniz vardır-, hiçbir şekilde tavsiye edilmeyecek ziyan bir kitap çıkıyor ortaya...

8 yorum:

  1. sex sattırır zihniyeti işte sadece paraya yönelik olmuş ama onu bile becerememişler anladığım kadarıyla

    YanıtlaSil
  2. Bana göre kitap bitirilmeden -ne kadar sıkıcı, sonu belli olsa da- onu kitap bloguna koyup yorumlamak yanlış olmuş :/

    YanıtlaSil
  3. Mathilde, o kadar dayanabildim malesef, başlangıcı bu kadar kötü olan bir kitabın gerisi şahane bile olsa napiim :)

    YanıtlaSil
  4. sevgili merope ben bu kitabının filmini en az 6-7 kere izledim, ve bir o kadar daha izlesem bıkmam sanırım... belkide biraz daha farklı bir açıdan bakmalısın...nefromani bir hastalıktır..ve bu durumun bir insanı ne kadar yalnızlaştırdığını, ne kadar zor zamanlar yaşattığını çok başarılı bir şekilde ortaya koymuştur film..inanıyorumki kitapta çok farklı değildir...
    o sadece mutlu olmaya çalışan bir kadın, ve durumunun bir hastalık olduğunun farkında di'il.. kitabı birde bu gözle okumanı dilerim..

    YanıtlaSil
  5. ama beyaz, şu kitabın kapagına bakınca insanın aklına gelen "vah vah nemfomani hastalıgı.." mı oluyor!
    şahsen özellikle arap sevgilisi hassan ile ilgili anlattıgı yerlerden cok rahatsız oldum, bu kadar detaya girmesi gerekli degil bence o yalnızlıgı anlatması için

    YanıtlaSil
  6. canım haklı olabilirsin kitabı okumadım dediğim gibi filmde de o kadar can sıkacak bir ayrıntı yok aslında.... hatta ayrıntılar hızlı hızlı geçiyor....bu nedenle rahatsız olmakta haklı olabilirsin...

    YanıtlaSil
  7. haklı olabilrisin, kitaplar her zaman için olayların daha çok içine çekiyor insanı, daha çok yaşatıyor degil mi

    YanıtlaSil
  8. evet öyle.. ve bu durum iyi mi kötü mü bilemiyoruz işte bu örnekte olduğu gibi... ne yazık ki:(

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails