8 Mayıs 2013 Çarşamba

Mim: Tardis Tag ve Görülesi Kitap Mekanları (Sweet Leaf)



Rafların Arasından'ı dört yazar birlikte idare ettiğimiz için mim geldiğinde de ayrı ayrı yapıyoruz, bu mim'de de ayrı ayrı cevaplamaya karar verdik, Sycorox, bir önceki post'ta kendi cevaplarını vermiş, ben de şimdi ondan kopya da çekerek kendi cevaplarımı yazayım:

1. Durak: Geçmişe yolculuk yapıyorsun. (Hangi tarihi/eski kitabın içine yolculuk yapacaksın ve neden?)

Galiba Jules Verne'in ya da Edgar Allan Poe'nun kitaplarından birinin içinde olmak isterdim, hatta illa bir kitap adı vermem gerekirse Denizler Altında Yirmi Bin Fersah'ın, Nautilus'un içinde olmak isterdim, deniz dibinin ürkütücülüğü ve keşfedilmemişliği resmen tüylerimi diken diken yapar, nasıl olsa kendi hayatımda görüp görebileceğim tüm derinlik bir denize girme anında boy vermem olacağından, bari Tardis tag sayesinde dipleri göreyim.

2. Durak: Orta Çağ’a yolculuk yapıyorsun. (Hangi fantastik kitabı ziyaret edeceksin?) 


Syco buna Yüzüklerin Efendisi serisinin kitapları ile cevap vermiş, düşündüm ben de acaba onları mı isterdim diye ama galiba ben daha da bir gerçek Orta Çağ'a gidip de Sir Gawain ve Yeşil Başlı Şövalye'yi ziyaret edip Kral Arthur'u, yuvarlak masa şövalyelerini falan görmek isterdim. Çocukken okuduğumda hayran kalmıştım, dönerken ben de Yüzüklerin Efendisi serisinin kitaplarına da uğrar, bizim kızlara yetişirdim ama.

3. Durak: TARDIS’i uzaya götürüyorsun. (Hangi bilim kurgu kitabını ziyaret edeceksin?) ,

Watchmen! Dr. Manhattan'ı ziyarete Mars'a çevirirdim rotayı. 

4. Durak: Eve dönme vakti geldi ama TARDIS kazara alternatif bir evrene geçiş yapıyor. (Hangi distopyaya iniş yaparsın ve düzene sokmaya çalışırsın?) 

Düzene sokmaya çalışmadan Mülksüzler'e, Anarres'e gidip Odoculara katılırdım herhalde. 

5. Durak: TARDIS çocuklarla dolu bir başka bir evrene geçiyor. (Hangi çocuk kitabına giderdin ve neden?) 

Ehehe bir tek bu soruda ne cevap vereceğimden çok emindim, Alice Harikalar Diyarında'ya giderdim, beyaz tavşanın ardından ben de Alice'le birlikte atlar ve geri kalan muhteşem fantastik sahneleri gözlerimi bir saniye bile ayırmadan izlerdim, en sevdiğim, büyüme- küçülme, ağlama ve ardından tüm hayvanlarla toplu olarak kadril dansı eşliğinde kuruma sahnelerinde de zevkten delirirdim herhalde, Dodo Kuşu'nu elimi uzatsam dokunacağımı düşündüm de, oy, ne güzel olurdu. 

Bu soruya yine de bir şık daha eklemek istiyorum, Pinokyo'ya da gidip Gepetto Usta'nın yalnızlığına hüzünlenip Mavi Peri'ye sinirlenirken Pinokyo'yla maceradan maceraya koşmayı da ikinci tercihim olarak ekleyelim, burada da balinanın bizi yuttuğu sahneleri de kaydedebilmek için ufacık bir fotoğraf makinem de olsun. 

 6. Durak: TARDIS sonunda bulunduğun evrene geri dönüyor ve günümüz dünyasına iniş yapıyorsun. (Hangi çağdaş/contemporary romana yolculuk yaparsın ve neden?) 

Burada da özel olarak en sevdiğim romanları teker teker ziyaret edip hepsinin kahramanıyla tanışırdım, hepsindeki mekanları gezerdim. Ama bir roman ismi vermem gerekirse, herhalde Bunny Munro'nun Ölümü'ne yolculuk yapardım, sırf okurken Bunny Munro'yu yazarıyla özdeşleştirdiğim için fangirl'lük yapıyorum şu an leş gibi. Şaka bir yana, herhalde ben de pek çok insan gibi Tutunamayanlar'a yolculuk yapıp Turgut Özben'le tanışıp uzun uzadıya Selim Işık hakkında konuşmak, Selim'in tuttuğu Tutunamayanlar Ansiklopedisi'ni ellerimle incelemek, hatta şansım yaver giderse, üzücü olaydan önce oraya yolculuk yapmışsam, bizzat Selim'le tanışmak isterdim.

Bunlar, Tardis tag'in soru ve cevaplarıydı, bir de görülesi kitap mekanlarımızı sıralayacakmışız, hemen onlar da geliyor:

Diskdünya ilki. Mekan olarak komple bir gezegenin ismini veriyorum ama gezegen şu olunca, bunu görmek istiyor insan, ne yapalım:


Evet, Diskdünya, bir kaplumbağanın sırtında birbirlerine sırtını dönmüş dört filin başı üstünde taşınan bir disk. Ve bu kaplumbağa, evrende ağır ağır süzülürken o diskte de yaşayan insanlar var.

İkincisi, Nautilus'un içi olsa gerek, yukarıda da söylediğim gibi. 



Üçüncüsü, Dracula'nın şatosu. Bram Stoker'ın Dracula romanında anlattığı şato, Bran Castle mıydı emin değilim ama Bran Castle, şimdiye dek yazdıklarımın içinde tek gerçekten görülebilecek olanı:


(Zaten Diskdünya'nın gidilip görülebileceği bir gün gelirse çok eğlenirdik.)

Elbette Hogwarts'ı unutmadım.


Heidi'nin tavan arasındaki saman yataklı küçük odasını ve dedesiyle yaşadığı o küçücük kulübeyi de...


Madem çocuk kitaplarındaki görülesi mekanlardan bahsediyoruz ve madem koskoca bir Diskdünya'yı da gezegenliğine bakmadan mekan olarak aldık, neden B-612 asteroidini de almayalım ki? 




Sana Gül Bahçesi Vadetmedim'deki Yr Krallığı'nı da görmek isterdim ve eğer ben mim'i yanlış anlayıp, kitaplardan öğrendiğimiz ve gerçekten var olan yerler yerine böyle abuk subuk gerçekte olmayan yerleri görülesi mekanlar olarak sizlere anlattıysam da affola :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails