Uzun zamandir hicbir sey yapmadan ve hatta yataktan cikmadan kitap okuyabilecegim bir gunun hayalini kuruyordum. Kosusturmacadan yorulan bedenim ve zihnim bu istegimi bugun hayata gecirmem konusunda oldukca israrci davrandi ve sonuc olarak, sabah basladigim 400 sayfalik Tess Gerritsen romanini gece yarisi bitirdim.
Bicak Sirti, belki size komik gelecek ama yaprak sarmasi gibi bir kitap. Aslinda icinde cok matah bir sey yok ancak sarmasi / yazmasi o kadar uzun bir seyin boylesine kisa bir surede tuketilebilmesi de cok sasirtici. Henuz yemeye / okumaya basladiginiz tencereyi / kitabi bir anda yariladiginizi fark ediyor ancak kendinizi durduramiyorsunuz. Oysa ki konusu oldukca siradan; bir anestezi uzmani ameliyat sirasinda hastasini kaybediyor ve kendisine mesleki suistimalden dava aciliyor. Meslegini kaybetmemek icin savas veren doktor bir anda kendini seri cinayetlerin arasinda buluyor.
Tess Gerritsen'in okudugum en son romanindan buyuk bir hayal kirikligiyla ciktigimi hatirlarsiniz. Anatomik gerilimin kralicesi olarak adlandirilan Gerritsen'in bir ask romani yazmasi aklimin alabildigi bir sey degildi. Bicak Sirti'ni da belki bu nedenle keyifle okudum; beklentim dusuktu. Ancak okumaya basladigim zaman oldukca keyiflendim. Bu kitap oyle aklimi basimdan alacak, nefesimi tutmama neden olacak bir roman degildi lakin su gibiydi. Zihnimi yoracak herhangi bir unsur icermiyordu, akiciydi, gereksiz detaylarla doldurulmamisti. Ote yandan, Gerritsen'in son donem kitaplarinda neden romantizme bu kadar girdigini bir turlu anlamiyorum. Rizzoli & Isles serisinde inanilmaz yetenegini gosteren Tess neden birden romantizmli aksiyon yazmaya basladi, bilemiyorum. Hos... Dozunda oldugunda cok sorun edilecek bir durum degil ancak kitabin tumune yayilinca beni bir gerilim romanindan daha cok geriyor. Kahrolsun romantizm! :)
Uzun sozun kisasi, Bicak Sirti'ni keyifle okuyabilirsiniz. Gerilimden ziyade aksiyon icerdiginden okuyuculari illa turunun hayranlari ile kisitli kalmak zorunda da degil. Okuyun, okuyun da inanilmaz meramlarla, alintilarla karsilasmayi beklemeyin. Emin oldugum tek sey, sizin de bu kitabi bir cirpida okuyacaginiz!
Opucukler, cicekler, bocekler.
Amalth
Not: Kitabi okumaya baslamadan once yeterli kahve stogu edinmenizi oneririm. Kitap boyunca "odayi dolduran kahve kokusundan" o kadar cok bahsediliyor ki bir bagimlinin yoksunluk cektigi gibi kendimi mutfaga atip fincan fincan kahve yaptim.
Sarma benzetmesine bayıldıım:)Çok sevmiştim ben bu kitabı:)
YanıtlaSilSevgiler..
Ben de sevdim; tek sorun neden sevdigimi anlayamiyor olusum:)
Sil