Ahmet Ümit Türk polisiyesinin bayrağını en ön saflarda taşıyan oldukça popüler bir yazar. Bugün sizlere onun en popüler kitaplarından biri olan Beyoğlu Rapsodisinden bahsedeceğim.
Beyoğlu Rapsodisi, oldukça sürükleyici, heyecanlı, özellikle Beyoğlu ile ilgili detaylı tasvirlere ağırlık verse de sıkmayan, okuması son derece zevkli bir kitap. Hele polisiye meraklısı iseniz sizi mest edecek kadar sürükleyici bir olay örgüsü ve hikaye ile karşı karşıyasınız.
kitapla ilgili hoşnut olmadığım ve taktığım tek yer; kitabın sonu. Açıkça yazıp henüz kitabı okumamış olan insanları ürkütmek istemiyorum, ama şöyle bir ipucu vereyim: Agatha Christie'nin sıkı bir takipçisi iseniz, kitabın sonunun, sanıldığı kadar orjinal olmadıgını anlayacaksınız.
Ahmet Ümit'in kitabın kurgusu için esinlendiği -diyelim- kitabı okumamış olmasına imkan yok diye düşünüyorum, ancak neden böyle bir yöntem seçmiş, bilemiyorum. Tabi, okumamış da olabilir, veya okusa bile ne var, herşeyin bir orjinali bir de benzerleri vardır diyebilirsiniz. Ancak benim gibi takıntılı bir okuyucunun gönlünde orjinalinin yeri daima başka olacaktır.
Beyoğlu'nu sokak sokak, mekan mekan bilmeyen biri olarak kitabın bende bıraktığı en büyük etki, yazarın anlattığı yerlerde gidip dolaşmak oldu. Gerçekten mekanlar çok güzel anlatılmış, büyülü bir beyoğlundan bahsediyor adeta. İnsan gidip dolaşmak, yazarın bahsettiği kafelerde oturmak, sokaklarda dolaşmak ve insanları tek tek incelemek istiyor. sırlar ve dostluk-yabancılık kavramlarının etrafında dönen hikayede, beyoğlu gerçekten de başrolde.
Yazıya Kuyruk:
On üzerinden puanım- 7
Yazarı- Ahmet Ümit
Orijinal Adı- Beyoğlu Rapsodisi
Çeviren- -
Sayfa Sayısı- 390
Tür- Polisiye
Kaç günde okudum- 2 gün
Kaç kuruş- 17,85 @idefix
Öneririr miyim- Polisiyecilere evet, polisiyeci olmayanlar bunun yerine Agatha Christie'ye yönelebilir :)
ben Agatha Christie romanları okumadığımdan çok sevmiştim Beyoğlu Rapsodisini:) Ve senin de dediğin gibi Ahmet Ümit'in öykülerinde ve romanlarında okuru o sahnenin içine dahil etmesinden ötürü gayet okunulası eserler yazdığını düşünürüm.
YanıtlaSilaa ben yazmayı planlıyordum:)
YanıtlaSilbende Agatha okumadığımdan çok beğenmiştim,özellikle benim kitapları merak edip sonunu okuma hastalığım bundada nüksetmişti ve en başından sonunu okumuş olmama rağmen şaşırmıştım:)
Ayriyetten İstanbulu çok güzel anlatan romanlardan...O sohbet ortamları,o stüdyo falan insanı içine alıyor..
Çok severek okumuştuım bende
hii syco'cum :((
YanıtlaSilvalla öyle çok yazmak istedigin kitapları bana söyle ben hiç elleşmiyim, deli bozuk gibi aklıma geleni yazmaya basladim cunkuu
Malumafatrus, evet okunulası ve cok basarili bir yazar ama neden boyle bir kitaptaki süpriz sonun aynısını kurgulamıs anlamadım kendisine de sormak isterdim dogrusu :)
YanıtlaSilyok yahu aynı şeyi düşünmüşüz,sen önce davranmışın iyi etmişsin:),ben acayip tembelleştim söz bugün yeni kitap yazıları yazıp arayı kapatıcam:))
YanıtlaSilpeki syco :)
YanıtlaSilAhmet Ümit'le ilk tanıştığım ve diğer eserlerinide büyük bir heyecanla okumamı sağlayan kitaptır, üniversitede yurt odasındaki kalorifer üstünde duran oda arkadaşımın kitaplarından biriydi beyoğlu rapsodisi,uykusuz gecelerimden birinde okumaya başlamıştım.Yazıyı görünce birden aklıma geldi bunlar...
YanıtlaSilAkıcılığı ve Beyoğlu tasvirleri çok güzel, bir solukta okunabilecek bir kitap
öyle salağım ki okumadan kaybettim bu kitabı:)kim aldı götürdü,bilerek mi verdim,niye geri vermedi cümleleri hala kafamda dönüyor:)
YanıtlaSil