Uzun zamandır bu serinin çıkan kitaplarını yazmıyordum. Altıncı kitap Şeytan Kadın / Demon Mistress ile devam edelim.
Bu kitapta küçük vampir kardeş Mennoly'nin anlatımıyla devam ediyor. Yine koştur koştur başlıyor Seattle'ın sokaklarında. Mennoly ve Iris barı temizlerken gizli bir günlük buluyorlar ve olayların yönü oldukça değişiyor.
Açıkçası okurken gerildiğim kitabı bu oldu, şiddetin dozu artıyordu. Daha çok spoiler olmasın diye kapalı anlatayım diyorum.
Ve son çıkan yedinci kitap Kemik Büyüsü/ Bone Magic'de yine cadımız en büyük kardeş Camille'in anlatımına dönüyor. Açıkçası en favori karakterim o olduğu için heyecanla bekliyordum çıkmasını.
Ve bu kitap yine koşturmacalı başlıyor. Serinin düşmeyen temposu ve hızlı, akıcı anlatımı en büyük artısı. Birde o aile tablosu ve sıcaklığı insanı sarıp sarmalıyor. Karakterlerin çoğunun kendine has özellikleri, tarzları olduğu için dikkat çekiyor.
Lakin bu kitapta beni rahatsız eden yerler ortaya çıktı. Camille'yi biliyorsunuz çok eşli bir kahramanımız. Ama abartı bir şekilde (neredeyse saf pornoya kayan) sevişme sahnelerini anlatması bir süre sonra bayıyor insanı. Ben açıkçası bu kısımları bol bol geçtim, sıktı çünkü. Seri ilerledikçe daha çok yer verecek gibi duruyor.
Onun yanında bu kitapla beraber Camille'yi bekleyen iyi ve kötü sürprizler var.
Bakalım nasıl aşacak, neler yapacak.
Bakalım nasıl aşacak, neler yapacak.
İyi taraflarıyla, kötü taraflarıyla olsun, bu seriyi pek seviyorum ben. O Seattle havası beni kendine çekiyor.
Ayrıca yazarın sitesinde her kitaba ayrı playlistler yapmış. Okurken bir yandan onları dinliyorum ben, çok hoş oluyor.
İlerleyen bölümlerde neler olacağını merakla bekliyorum açıkçası.
İlerleyen bölümlerde neler olacağını merakla bekliyorum açıkçası.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder