8 Ocak 2011 Cumartesi

Nana | Emile Zola


Fahişelik dünyanın en eski mesleği bildiğiniz gibi. Üstelik eski Avrupa'da, günümüzdeki gibi aşağılanan bir meslek de değilmiş. Dönemin genelevleri en revaçta olan eğlence mekanları, fahişeleri de kat kat kıyafetler, parfümler ve boyalar içinde olan, sanattan anlayan, şarkı söyleyen, resim yapan hanımefendilermiş... İşte Nana da bu dönem Fransa'sında bir tiyatro oyuncusuyken fahişe olmaya karar veren bir kadın. Romanda Nana'nın fahişe olma sürecini okuyoruz, bir kadının erkeklerin ilgisini çekebildiğini fark ettiği zaman ne kadar da büyük bir silahı olduğunu fark etmesiyle başlayan bir süreç bu.

Kitap açıkçası dünya klasikleri arasında bulunan diğer fahişe romanlarının arasında okuduğum kadarıyla en ilgi çekicisi çünkü diğer romanlardaki gibi bir fahişenin hayatını anlatmıyor da bir kadının neden ve nasıl fahişe olmaya karar verebildiğini anlatıyor. Ucuz tiyatrolarda oyunlar sergilemeye gönül vermiş bir kadın olan Nana elinde hiçbir zaman bulunduramadığı lüksün erkeklerin yatağından geçtiğini fark ettiği zaman nasıl da dünyasını değiştiriyor bunları izliyoruz. Romanın arka kapağında yazdığına göre bu kitap basıldığı ilk gün Fransa'yı ayağa kaldırmış ve on binlerce satmış. Emile Zola'nın kendi kitabıyla ilgili yaptığı yorum ise şu: "Nana'nın konusu özetle şudur ki: kıçı üzerinde hayatını sürdüren bir toplum... Henüz kızışmamış ve peşindekilerle sürekli alay eden dişi bir köpeğin ardından koşan köpekler sürüsü."

9 yorum:

  1. Not: Yabancı basım bir kapağı görsel olarak koydum çünkü ne de olsa kitabın ismi de özel isim ve bu kapağı çok sevdim! ^_^

    YanıtlaSil
  2. Kapak çok estetik duruyor. Peki Zola'nın anlattığı konu haricinde dilini nasıl buldunuz?

    YanıtlaSil
  3. Dili de çok iyi, hani klasik eserlerde ağır, ağdalı bir dil beklenir, daha ciddi ve eski bir dil kullanılacağı düşünülür ama Emile Zola zaten çok net bir anlatıma ve dile sahip, iki romanını okudum, ikisinde de hiç sıkmadı beni dili, gayet akıcı. :)

    YanıtlaSil
  4. ben böyle kitaplara bayılıyorum işte...

    muhakkak alır okurum bu kitabı, teşekkürler.

    YanıtlaSil
  5. gerçekten ilgi çekici, okuyacaklarımın listesine şimdiden girdi. elimdekileri bitirir bitirmez, buluşuyoruz. teşekkürler.

    YanıtlaSil
  6. şimdi burada görünce yeniden okuma özlemi duydum. tekrar tekrar okunası bir kitaptır.

    YanıtlaSil
  7. Kütüphanemde okunmak için bekliyor bu güzel yorumlardan sonra okuma istemde ilk sıralara yükseldi açıkcası dilinin ağır olmasından endişeliydim ama şimdi endişem kalmadı..

    YanıtlaSil
  8. Nana tiyatroda çalışırken de fahişedir. Hatta tiyatroda çalışan kadınların bir kısmı bir yandanda fahişelik yapmaktadırlar .Okuyucuyu yanıltmayalım lütfen.

    YanıtlaSil
  9. Merhabalar,

    Emile Zola’nın ‘’Nana’’ adlı romanını, tatilde okuyup bitirmiştim. Bu kitabı okuduktan sonra; kadın-erkek ilişkileri ve evlilik hakkındaki görüşlerim eskiye oranla daha da değişti. İlişkilerde yaşanan problemlerin, o zamanlardan günümüze, artarak devam etmesi de gerçekten şaşkınlık verici. Romanı, toplumsal cinsiyet kalıpları açısından da değerlendirdiğimizde de, o zamanlarda da erkeklerin bazı davranışları çok normal karşılanırken, aynı davranışı kadınlar yaptığında ötekileştirilmeye maruz kaldıklarını görüyoruz. İzninizle, ben de sizinle ‘’Nana’’ romanı hakkındaki yorumlarımı paylaşmak isterim: https://www.ebrubektasoglu.com/yazi/kitap-yorumu-emile-zola-nana/

    Keyifli okumalar dilerim,
    Saygılarımla…

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails