7 Ağustos 2014 Perşembe

Bir Garip Aşk Öyküsü, Carl-Johan Vallgren


Kapak resmi, Goya'nın bir tablosu olan kitabı yine sadece Metis Yayınları'nın basmış olmasına güvenerek ve Pinuccia'nın Okuma Şenliği'nde bir aşk romanı okuma kategorisine uyduracak kitabım olmadığı için kütüphaneden, hakkında hiçbir şey bilmeden, ismine ve kapağına bakarak alıvermiştim. Metis sağ olsun yine beni hayal kırıklığına uğratmadı.

Metis Yayınları'nın daha önce de bir Norveçli yazar - müzisyen olan Ketil Björnstad'ın Müzik Uğruna ve Düşüş'ünü basmasıyla birlikte Müzik Uğruna'yı okurken bir de muhteşem bir müzisyen keşfetmiş bulunmuştum, bu yüzden kitapların yazarla ilgili bilgilerinin bulunduğu sayfayı atlamamak gerekiyor, her yazarın, yazarlık yapmaya başlamadan önce uğraştığı mesleğini öğrenmekten çok büyük zevk alıyorum. İskandinav ülkelerinden sesini duyuran yazar - müzisyenler de Metis Yayınları'nın ilgisini çekiyor olsa gerek (iyi de oluyor!) ve İsveçli Carl-Johan Vallgren de müzisyen olarak da çok başarılı bir yazar, mutlaka albümlerine de göz atın derim.

Bir Garip Aşk Öyküsü, başrolünde bir ucubeyi barındırması, genelevlerin mekan olarak kullanılması, toplumdan dışlanmışlığın içinde büyüyen sapkın bir aşktan bahsetmesi yönlerinden hem Patrick Süskind'in Koku'suna, hem de Michel del Castillo'nun Gitar'ına benziyor fakat aşk kavramına ikisinden de daha çok eğiliyor. Bir genelevde dünyaya gelen, kolları işlevsiz, sırtı yoğun ve sert kıllarla kaplı, dudağında büyük bir yarık bulunan, çatal dilli, kör ve sağır bir bebek, çevresinde "Şeytanın Oğlu" olarak bilinecek, doğumu, annesinin ölümüne neden olduğundan, aynı gün, aynı genelevde doğum yapan başka bir kadın tarafından yetiştirilecektir. Üstelik aynı gün dünyaya gelen diğer bebek de güzeller güzeli, bir bakanın bir daha bakmaya kıyamadığı bir kız çocuğudur. Neredeyse kardeş gibi yetişen iki bebeğin, daha bebekken bile birbirlerine çok güçlü bağlarla bağlı oldukları bellidir. Fakat zaman ilerleyip de oğlan, çirkinliği nedeniyle genelevdeki işleri aksattığı gerekçesiyle ortalarda gezinmekten mahrum bırakılıp da kız da güzelliğine güzellik katarak serpilip henüz erginlik çağında bile pek çok müşteriyi sıraya sokmaya başladıkça ikilinin aşkı zor bir yola girecektir. Bu arada kör ve sağır olmasına rağmen telepat özellikleri gösteren oğlan, doğaüstü yetenekleriyle de çevresindekilere ne olduğunu anlamadıkları deneyimler yaşatmaktadır.

Gerçekten adından da anlaşılacağı gibi çok garip bir aşk öyküsü olan roman, sürükleyici diliyle ve beklenmedik hikayesiyle oldukça ilgi çekiyor. Yazarın albümlerine de mutlaka göz atmanızı bir kez daha rica edeceğim, oldukça kendine özgü bir tarzı olan Carl-Johan Vallgren, hem melankoliyi, hem de mizahı aynı potada o kadar güzel eritiyor ki, hem müzik tarzı ve yazın tarzı birbirini tamamlıyor, hem de okuyan ve dinleyenin ufkunda yeni çığırlar açıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails