Kitap: Kızıl Yükseliş
Yazar: Pierce Brown
Orijinal Adı: Red Rising
Çeviri: Selim Yeniçeri
Yayıncı: Pegasus Yayınları
Sayfa Sayısı: 445
Basım Yılı: Nisan 2015
Tür: Bilim-Kurgu, Distopya
Puanım: 4
"Ben dünyaları ateşe verecek kıvılcımım.
Ben zincirleri kıracak çekicim.
Ben halkımın ve esaret içinde içinde yaşayan herkesin umuduyum.
Çünkü biliyorum ki insan kendini köleleştiren adaletsizlikle özgürleşemez."
Yeni blog turumuz Red Rising / Kızıl Yükseliş'i biz oburlar olarak deli gibi bekliyorduk. Pegasus yayınlarının desteği ile yürütüğümüz turumuzun ilk gününde bize konuksunuz.
Öncelikle söyleyebilirim ki, bu kitap bana her duyguyu yaşattı! Önce biraz sıkıldım, ortalarında gıcık oldum, sonların ve ve bittiğinde resmen aşık oldum! Ünlemli cümleler kurdurdu. Yazarı merak edip gecenin bir köründe araştırdım.
Konuya kısaca değinecek olursam insanlar renklerine göre Mars'ta yaşamaya başlarlar. Toplum'un en alt kısımı kızıllardır ve Mars'ta en önemli işleri yapan onlardır. Üstleri onları gelecek nesillere daha güzel bir gelecek bırakmak adına çalışmaları gerektiğine inandırır. Lakin yerin altında yaşıyorlar ve köle gibi çalışıyorlardır. Bir nevi bizim ülkemizdeki madencilerin durumu.
Baş karakter Darrow'da madende cehennemdalgıcı. Ailesi ve karısı ile kendi çapında mutlu, basit bir yaşam sürüyor. Bir süre sonra yaşadıkları ile gözleri açılır ve aslında yaşadıkları hayatın kurmaca olduğunu, kandırıldıklarını anlar. Kızıllar deli gibi hayatlarını hiçe sayarak çalışırken, toplumun diğer sınıfları refah içinde yaşıyorlardır.
Kitap hakkında demiştim önce sıkıldım, sonra gıcık oldum ve nihayetinde aşık oldum diye. Başları ciddi anlamda sıkıcı geldi bana, ara ara bıraktım hatta. Ortalarına doğru eyvah yine bir Hunger Games dokunuşları var dedim. Ki var yalan da değil. Ara ara o hissiyatı yaşıyorsunuz.
“Altınlar çiftli, Obsidiyenler üçlü, Griler düzineler halinde dans eder,” demişti. “Biz yalnız dans ederiz çünkü Cehennemdalgıçları yalnız çalışır. Bir oğlan ancak tek başına erkek olabilir.” (sayfa 36)
Sonlarına doğru ise yazarın -bence- Sons Of Anarchy dizisinden etkilendiğini düşünüyorum. Darrow'u okurken aklıma Jackson Teller'ın gelmesi, onun düşünce tarzı ve hamleleri ile kitap benim için keyifli hale geldi. Muhtemelen yazarken bir yandan da onu izliyordu.
Bitirdikten sonra karşıma sürekli insanlık Mars'a kolonilerle gidecek haberleri gelince, ister istemez biz ne olurduk acaba diye düşünmeden edemedim.
Kitabın ciltli kapağı bir harika, alacaksanız bence ciltli alın derim. Çeviri fena değildi, lakin bazı yerler aşırı gözüme battı.
Kitap nasılmış diye merak ediyorsanız, öncelikle kısa bir ön okumaya alalım sizi. Sonra çekiliş için Kitap Oburları Facebook sayfamızı takipte olmayı ve çekilişe katılmayı unutmayın.
İyi Şanslar...
Tur Takvimi
2 Mayıs: raflarinarasindan.blogspot.com | Kitap Yorumu - Ön Okuma
2 Mayıs: fanboyungunluguu.blogspot.com.tr/ | Kitap Yorumu
3 Mayıs: suigenerisss.blogspot.com | Kitap Yorumu - Yazar Tanıtımı
4 Mayıs: thcodex.blogspot.com | Kitap Yorumu - Tanıtım Videoları
5 Mayıs: pinucciasbooks.blogspot.com.tr |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder