Kim derdi ki bir Sherlock Holmes kitabi okuyacagim ve okudugum her anina sovecegim!
Kitabin genel fikri iyi! Isten gelip kitap okumaya zamani olmayan kisi, Sherlock hikayelerinin bir araya getirildigi bu gibi kitaplari basucu kitabi yapabilir ve her gece uyumadan once 20-25 sayfadan ibaret hikayelerden birini bitirip huzur icinde uykuya dalabilir. Hem yogun hayatin baskisindan dolayi kitap okumaktan vazgecmez hem de her gece ancak 20 sayfa okuyabileceginden uzun bir romani kopuk kopuk bir hale getirmez.
Fikir ne derece iyiyse kapak tasarimi, kagit kalitesi, vs de o derece iyi. "Eee, Amalth, sorun nerede o zaman?" dediginizi duyar gibi oluyorum. Sonucta Sherlock hikayelerinin de basarisiz olamayacagi dusunuldugunde sikayet edecek bir seyim yokmus gibi gorunuyor degil mi? Ah, oyle dusunuyorsaniz cok yaniliyorsunuz. Kusursuz Suc Yoktur, kotu ceviri acisindan simdiye kadar okudugum tum kitaplar arasinda basi ceker. O kadar kotu cevrilmis ki iki hikayeyi hic anlamadim! Kotu cevirinin yani sira imla hatalari da cabasi. Zaten 360 sayfalik kitapta dogru cevrilmis 20 tane cumle var; onlar da imla hatasi iceriyor.
Okurken icimden cok sovdugum bir ornegi paylasirsam belki durumun ne kadar rahatsiz edici oldugunu iyice fark edersiniz.
Holmes: Çok mu yakından vurulmuş?
Polis: Evet. Sağdaki tapınağın oradan.
Sadece bu kadarini yazinca hicbir sorun yokmus gibi gorunuyor degil mi? :) Ama sorun buyuk. Oncelikle sahnede tapinak filan yok. Yakindan vurulmus oldugu ifade edilen cumleden sonra gelen tapinakli cumleyi, olunun yerde yatma pozisyonuna dair bir soru izliyor. Yani sanirim ceviren arkadasin tam olarak ne oldugunu kavrayamadigi "baglama" da uymuyor. Iste tam o noktada icimdeki cevirmen bir gunes gibi dogdu ve bir ters ceviriyle sorunu cozdum;
Tapinak --> Temple --> Şakak! Meger kadin sag sakagindan vurulmus!
Kendime hakim olup sadece bir ornekle yetinecegim. Cunku... Kabartmali, suslu kapaklara bir suru para doken yayinevlerinin gercek bir cevirmenle calismamasina; ya emekli Ingilizce ogretmenleriyle ya da ogrencilerle calismasina INANAMIYORUM! Lutfen herkes kendi isini yapsin; aksi takdirde, ben de cevirmenligi birakip doktorluk yapmaya baslayacagim. Artik ölen ölür, kalan saglar bizimdir.
Veya astronot?
Cumhurbaskani?
Amalth.
Bu konuda ne kadar sinirlenseniz haklısınız. Benzer dertlerimi bazen ben de belirtiyorum blogda yazarken, sonra acaba haksızlık mı ediyorum diye düşünüyorum. Fakat böyle güzel kitapları okunmaz hale getiriyorlar, bir de telifini bağlıyorlar. Kitabın süslü kapağına, reklamına ayırdıkları bütçeyi iyi bir çevirmen için kullansalar ne iyi olurdu! Eski Varlık Yayınları gibi ince kapaklı, saman kağıda basılı fakat doğru çevrilmiş bir kitabı keyifle okumayı, şu kitaplara tercih ederim.
YanıtlaSilBir yandan da, buralarda amatör blog yazarı halimizle düzgün bir dil kullanmaya, hata yapmamaya çalışırken böyle baskılar görünce okurlara çok büyük haksızlık yapıyorlar diye düşünüp daha çok sinirleniyorum.
Neyse, benim için çok iyi oldu bu yazı; acaba alsam mı diye düşündüğüm serilerden biriydi. Bu seriden uzak durmakla kalmayıp, yayınevi ile de arama büyük bir mesafe koyacağım. =)
Haksizlik ettigimizi dusunmuyorum. Bir kalp cerrahi isini bastan sona yanlis yapsa onun hakkinda konusurken de haksizlik edip etmedigimizi dusunecek miyiz? Bence hayir. Ceviri ozel bir halttir; cevirmenin yasadigi her tip duygudan, durumdan etkilenir. Ancak 360 sayfalik kitabi okunmaz hale getirmek bu "etkinin" biraz uzerinde. Ve bu yayinevi boyle bir ise imza atabiliyorsa hem okuyucu hem de itibar kaybetmek durumunda. Eger altindan kalkamayacaklarsa bir ise girmeyecekler.
SilZaten ben de düşünüp düşünüp haksızlık etmediğimize karar veriyorum her seferinde. Şimdi arayıp bulamayacağım bir tweet vardı, "çok biliyorsanız orijinalinden okuyun" gibi bir fikir sunan; hatırladıkça tekrar hayret ediyorum. Kimi yayınevlerinde bu mantıkta insanlar varken biz daha çok şikayet ederiz ya da ben bir gün delirip çevirmen olmaya kalkışacağım. Ya da astronot! =))
SilBu tavirdalarsa gercekten durmadan okuyucu kaybedecekler demektir. Buna ek olarak ben de orijinalini okuyup bolum bolum cevirmeye baslarim sizlere:)))
SilHahaha kötü çeviriler yapboz çözmek gibi bir etki bırakıyor. "Acaba orijinalinde burada ne vardı da onun yerine bu sözcük kullanıldı?" Senin örnek verdiğin yapbozda şakaktan tapınağa nasıl geldiğimizi buluyoruz mesela, bence harikaymış, hem kitap okuyup hem zihin egzersizi yapıyorsun şikayet etme :p
YanıtlaSilIs deformasyonu olarak surekli yapiyorum onu zaten:) ama su 2 gr zihnimi rahatlatmak icin okuyorum ben; kitap okurken de ceviri yaparsam olmez miyim? :))
SilYorum yapmadan geçemedim. Keşke Martı Yayınları'nın serisini alsaymışsın, onda böyle sorunlar yoktu. Verdiğin alıntıyı okudum ve tüm hikayeleri okumama rağmen öyle bir şey hatırlayamadım, artık ne kadar değiştiyse çeviri! Çeviri ve imla konusuna ben de çok takıyorum. Ama şu da var ne çevirmenler gördüm çevirileri berbat, ne İngilizce öğretmenleri gördüm çevirileri çevirmenlerinkinden de iyi. O yüzden bu konuda bence genelleme yapma. En basitinden "nervous"ı gergin olarak çevirmesi gereken yerlerde ısrarla sinirli diye çeviren 'tecrübeli' çevirmenler var.
YanıtlaSil14 yıldır nefes almadan çalışan bir çevirmen olarak bence o genellemeyi yapmak biraz da olsa hakkım:)
SilAynı kitap, farklı yayınevlerinden çıkarken Telif Hakları nedeniyle baştan çevriliyor. Bu nedenle bahsettiğim saçma hatayı hatırlayamıyor olman çok normal; zira hikayelerin çevirmenleri farklı:)
İşte ben de onu diyorum, senin okuduğun baskının çevirmeni nasıl çevirmişse artık ona benzer bir cümle bile hatırlayamadım :D
SilBen her zaman özellikle polisiye romanların çok iyi çevrilmesi gerektiğini düşünürüm. Aksi takdirde, okunulan metinden hiç bir şey anlamamak kesinlikle mümkündür. Sizin yakaladığınız çeviri hatası, hata olmaktan da öte, tam bir gülünçlük anıtı. Polisiyeseverler özellikle Altın Kitaplar'ın yayınladığı Agatha Christie romanlarındaki çeviri sorunlarını iyi bilirler. Buna bir de baskı hataları eklenince, ortaya çıkan kötürüm metinlerin, son askılarda düzeltildiği -yayınevi tarafından- tarafından söyleniyor. Umarım, öyledir.
YanıtlaSilKesinlikle katiliyorum soylediklerinize. Otei yandan soz konusu ceviri hatalari herkes icin aci verici olsa da meslegim geregi bana hayati zindan ediyor. İcimdeki cevirmen/editor ortaya cikiyor ve ters ceviri yaparak her cumlenin dogrusunu bulmaya calisiyorum. Altin Kitaplar meselesine gelince, evet, onlar sonraki basimlarda durumu duzeltiyorlar. Lakin, Tutku mudur nedir... bu yayinevinin kitaplarini bir daha olsem almam.
SilYani ne kadar hak versem az!
YanıtlaSilÖyle çeviri mi olur? Aslımda bizim ingilizce öğretmenlerimizin durumundan anlaşılıyor her şey. Kaç sene oldu daha kendilerini doğru düzgün hakim olamadıkları bir dersi bize anlatmaya çalışıyorlar(ki çoğu beceremedi) İsini hakkıyla yapan vardır mutlaka(ben karşılaşamadım bir)Benim de böyke bir sinir krizi geçirdiğim kitap olmuştu. Kesinlikle sahaftan kitap alacaksanız baya içini didik didik etmeniz gerekiyor. Hep birkaç sayfa eksikti hem de çeviri berbattı. Okurken ya da okuyamazken çıldırmıştım. Kitap Agatha Cristi'ye aitti. Arada kim bilir ne olaylar oldu? Ne analizler oldu ama ben kaçırdım..