12 Haziran 2012 Salı

Okyanusun Derin Ucu, Jacquelyn Mitchard


Beth, lise arkadaşlarıyla on beş yıl sonra yapılan bir partide buluşmak üzere, üç çocuğunu da yanına alıp partinin yapılacağı otele gitmiştir. Eşi Patrick, onlara katılmamış, henüz bir bebek olan Kerry, üç yaşındaki Ben ve yedi yaşındaki Vincent, Beth'in sorumluluğu altındadır.

Sadece beş dakika, lobideki işlerini halletmek için gözünü oğullarının üzerinden ayıran Beth, yaşamının dokuz yılını Ben'in hayatta olup olmadığını araştırarak geçirmek zorunda kalacak, o gün, hayatının en kötü günü olacaktır.

Roman, sürükleyici, bir o kadar da etkileyici. Sadece meraktan okuduğumu düşünüyordum, hikaye ilginç olduğu için, sanki bir film izliyormuşum gibi sonunu öğrenmek istediğimi sanıyordum ama her karakterin hisleri o kadar gerçekçi anlatılmış, her karakterin üzerine öyle güzel eğilmiş ki yazar, kitap bitene dek elimden bırakamadım.

Kendinizi annenin yerine koyarak düşünün, üç yaşındaki oğlunuz sizin küçük bir dikkatsizliğiniz yüzünden kayboluyor. Babanın yerine koyarak düşünün ki çok sevdiğiniz eşiniz, büyük bir sorumsuzluk yapıyor ancak o da oğlunu yitirdiği için üzgün ve konu oğlunuzun sağ salim bulunması... Kendinizi yedi yaşındaki çocuğun yerine koyarak düşünün, beş dakika için sizden kardeşinizin elini tutmanız istendi ama siz onu kaybettiniz... Kendinizi bebeğin yerine koyarak düşünün, içinde büyüdüğünüz aile, dokuz yıl boyunca kayıp diğer bir çocuğu arıyordu... Her karakterin, başlarına gelen kötü olaya diğerlerinden farklı tepki verişi, kişilerin çekirdek aile içinde dahi empati yeteneğinin sorgulanışı, ilginç bir öykü, bir bakıma polisiye, bir bakıma da dram olarak nitelendirilebilecek kötü bir senaryo. Yazar Jacquelyn Mitchard, romana ilk dört sayfayı yazarak başlamış ve bir diskete kaydedip yazmaktan vazgeçmiş, romanı yıllar sonra tamamladığında da yayıncılara göndermek üzere romanın ismini düşünürken "Benim küçük Hemingway'im" dediği oğlu romana bu ismi önermiş. Okyanusun Derin Ucu, başrollerinde Whoopi Goldberg ve Michelle Pfeiffer'ın oynadığı aynı isimli bir filme de çevrilmiş.

Sürükleyici bu roman, gerçekçi bir aile dramı karşısında insan psikolojisini anlatırken sizi teker teker her karakterin yerine koyup kendinizi sorgulamanızı da sağlıyor. "Acaba ben babanın yerinde olsaydım, oğlumuzu kaybettiği için eşime nasıl davranırdım?"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails