5 Şubat 2010 Cuma

Delilik bu kadar matah mı?

Siz de kendinize ara sıra bu soruyu soruyorsanız 1- ergenlikten çıkmışsınız demektir, ya da 2- aklınızın sınırlarını dert edinmişsiniz demektir.

Hep denir ya “ay o çok manyak bi insan”, “bu kız çok deli”, “şu sanatçıya hayranım, psikopat!”, Adam Phillips bize "Akıl Sağlığı Üzerine" adlı eserinde şunları soruyor: Deliliğin (ya da muhtelif açılımlarıyla otantikliğin, dengesizliğin, tekinsizliğin, sanatçı ruhun) bu kadar çekici ve yaratıcı, akıl sağlığının ise sıradan ve sıkıcı algılanmasında bir tuhaflık yok mu? Ya da deliliğin binbir tane tanımı oluyor da akıl sağlığı dendi mi niye tık yok! Oysa “Çağdaş mutsuzluğun vardığı ciddi boyutlar dikkate alınacak olursa, makul bir yaşamın neye benzeyeceği hakkında hiçbir açıklamanın bulunmaması, üzerinde düşünmeye değer bir konu” diyor Phillips.

Kitap önce uzun uzun deliliğin tanımlarının bir tarihçesini veriyor. Daha sonra ise neden akıl sağlığını özenilecek bir şey olarak görmediğimize dair başlıyor içimizi deşmeye! Cinsellikten giriyor, paradan çıkıyor, bam tellerimize bam bam dokunuyor. Zira kendisinin de belirttiği gibi “deliliği etkileyici bulmayanlarımızın önünde şaşırtacak kadar az seçenek yer alıyor.” Kitap boyunca akıl sağlığını, bizi kendi karakterimize ve seçimlerimize dair yüzleşmeye zorladığı sorular üzerinden değerlendirmeye davet ediyor. Son bölümde ise tam bir aklıselim şöleniyle ödüllendiriyor okurunu. Tekrar tekrar okunası, hayata dair anlamdan anlama koşulası tanımlarıyla bir bardak soğuk su gibi ferahlatıyor, “yalnız değilim ve de şükürler olsun ki aklım fikrim yerinde” dedirtiyor.

Psikanalize meraklı olanlar kadar, hiç ilgisi/bilgisi olmayan ancak bir başlangıç yapmak isteyenlere de tavsiye ederim bu kitabı. Adam Phillips genel olarak okunması kolay bir psikanalist/yazar. Büyük cevaplar almak için değil de, beyninizi ve kalbinizi rendeleyen büyük sorular sormak için doğru bir isim. Ee cevaplar zaten sizden çıkacak bebişler!

Yine bir alıntıyla bitirelim: “ İnsan, davranışları başkalarını acizleştirdiğinde, deli olarak tanımlanır. Diğer bir deyişle, başkalarının çaresiz hissetmesine neden olmamak sağlıklıdır.”


Yazarı: Adam Phillips
Adı: Akıl Sağlığı Üzerine
Orijinal Adı: Going Sane
Çeviren: Emre Ağanoğlu (çeviri hiç fena değil)
Sayfa Sayısı: 165
Tür: Düşünce
Kaç günde okudum:  valla ben 1 aya yaydım yüzsüzce, elimde başka kitaplar da vardı.
Kaç kuruş: arkasında 12 TL yazıyor ama alalı oldu epey
Öneririr miyim:  düşünmekten sıkılmıyorsanız mutlaka


5 yorum:

  1. Beni şimdiden düşündürmeye başladığına göre gidip bu kitabı bi tatmalı. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. kapanış cümlesi çok etkileyici valla, düşündüm de hakikatten öyle be :\

    YanıtlaSil
  3. "...makul bir yaşamın neye benzeyeceği...."

    sahi neye benzer makul bir yaşam?

    hani bazen arkadaşlarınız der ya "kızım/oğlum sen normal değilsin!", işte o anda ve aslında geri kalan diğer zamanlarda da "normal nedir?", "nasıl normal olunur?" hep düşünüyorum.

    peki normal olmak güzel midir?

    bilmiyorum ama "normal" kelimesi bile bana pek "normal" gelmiyor.

    YanıtlaSil
  4. Manxcat, ben yazıda tek bir "normal" sıfatı geçirmemiştim :) akıl sağlığı, bu kitapta seçimlerinden memnun olmak, tatmin olmak bağlamında ele alınıyor. normalliği tanımlamak veya savunmak gibi bir derdi yok yazarın. aksine, Adam Phillips bu normallik/anormallik hakkında olabilecek en zengin bakış açılarından birine sahip psikanalistlerden biridir, psikanalizin insanları standart şekilde "normalize" etmesine karşıdır en başta.

    YanıtlaSil
  5. Ege, ben senin yazından yola çıkarak kendi sorumu sormak istedim sadece:) yazıda normal sıfatının geçmediğinin farkındayım ama delilik bu kadar matah mı diye sorulunca ve delilik (ya da otantiklik, dengesizlik, tekinsizlik...) bir anormallik olarak görüldüğünde akıl sağlığı da "normallik" olarak nitelendirilebilir sanırım.

    yani yaptığım yorum direk olarak kitapla ilgili değil de senin yazının bana çağrıştırdığı soruyla ilgiliydi:)

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails