30 Ağustos 2013 Cuma

Jean-Christophe Grangé | Kızıl Nehirler





Tekrar merhaba! 

Sizler için seçtiğim diğer kitap da Grangé'dan. Fotoğraftan anlaşılacağı gibi tatilde, çoğunlukla da deniz kenarındayken okumama rağmen her cümlesinde içim ürperdi. Hatta zaman zaman denize, havuza girmeyi erteleyip sonra unuttuğum da oldu kitabı okurken. Kitabı şöyle tanıtabilirim size; Kaiken ile ilgili yorumlarımı paylaştığım yazıyı okuduysanız, beklentilerimin yüksek olması sebebiyle Kaiken'den yeteri kadar zevk almadığımı itiraf etmiştim. İşte beklentimi zirveye taşıyan Grangé kitaplarından biri, Kızıl Nehirler. 

Gelelim romanımızın konusuna, gidişatına ve olay örgüsüne. İlk kısımda gözüpek, mesleğinde herkesçe tanınan, ancak zaman geçtikçe şiddet kullanma arzusunu bastıramayan ve bu durumun etkilerini gerek mesleğinde gerekse özel hayatında gören başarılı bir Fransız polisini tanıyor ve bir maceraya başlamasına tanıklık ediyoruz. Polisimizin ismi Pierre Niémans. İkinci kısımda ise aynı şekilde gözüpek, dünyada kendini var edip bir iz bırakmaya çalışan, hırslı, bastırılmış ancak bu baskıdan bir süre önce kurtulup zirveye tırmanmaya çalışan genç bir Mağripli polisin macerasına ortak oluyoruz, Karim Abdouf'un. 

Karim'in görev yaptığı yerde bir mezara hırsız giriyor ve olay bu noktada başlıyor. Bu soygunu araştıran Karim, çok geçmeden bu mezarın Yahudi bir çocuğa ait olduğunu öğreniyor ve hırsızlıklar devam edip de Karim bir okuldan bu çocuğun fotoğraf ve kayıtlarının silindiğini öğrenince işler çığrından çıkıyor. Bir kısımda Pierre'den bir kısımda ise Karim'den ve yaşadıkları olaylardan bahsediyor kitapta Grangé ve bu durum kitabın sonuna kadar öyle gidiyor. Bana kalırsa, kitabın bu denli etkileyici olmasının en büyük sebeplerinden biri bu anlatım şekli. Her bölümün sonunda bir şeyi merak eder ve çözmeye çabalar duruma gelip, diğer bölüm başladığında diğer adamımızla ilgili bir şeyi merak ediyorsunuz ve bir süre sonra kafanızda bir çıkmaz oluşuyor. Bu çıkmaz ve merak duvarı yetmezmiş gibi bir noktada bu iki adamın soruşturmaları birleşip tek bir dosya halini alıyor; o zaman da karakter olarak bazı noktalarda aynı bazı noktalarda da taban tabana zıt bu iki adamın yaptığı iş birliği ve gösterdikleri çaba sizi son derece etkiliyor. 


-
 Biz efendileriz, biz köleleriz.
 Biz her yerdeyiz, hem de hiçbir yerde. 
 Biz karar verenleriz.
 Kızıl Nehirlerin hakimiyiz.
-

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, eğer daha önce hiç Grangé okumadıysanız başlamak ve aşık olmak için çok iyi bir seçim olur bu kitap. Daha önce okuduysanız ve çok beğenmediyseniz, kafanızdaki imajı olumluya döndürmek için çok iyi bir seçim olur. Hali hazırda bir Grangé okuyucusuysanız ancak bu kitabı hala okumadıysanız, doğru kitapçıya!

Unutmadan, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nız kutlu olsun. 
İyi okumalar! 

3 yorum:

  1. 10 sene olmus bu kitabi okuyali :) Filmini izlediniz mi bilmiyorum ama pek basarili degil.Grange in yeri benim icin cok ayridir. Kaiken hemen bitecek ve yeni kitabini bekleyecegim diye okuyamiyorum boyle bir sevgim var :)) keyifli okumalar :)

    YanıtlaSil
  2. ben de şuan bu kitabı okuyorum
    yazını görünce birden heyecanlandım, sanki bir arkadaşımı görmüşüm gibi:)

    YanıtlaSil
  3. Filmini izlemedim, kitap uyarlamali filmlere gicigim biraz; begenimi yok edeceklee gibime geliyor :) grange in yeri cok cok baska benim icin de. Keyifli okumalar!

    Hahah sevindim heyecanlandirdigima :) umarim begenirsin, ben cok begenmistim yazimdan anlasacagi uzere.

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails