13 Mart 2018 Salı

Kesişen Yazgılar Şatosu, Italo Calvino


 Italo Calvino, eserlerini çok merak ettiğim bir yazardı, birçok kitabının adını duyup konusunu okuduğumda ilgimi çekmişliği var. Kendisiyle tanışmak bu kitapla denk gelen bir anı oldu ama esas merak ettiğim kitaplarına mutlaka göz atmam gerek, bu kitapta Italo Calvino'nun öykücülüğüne dair ipuçları yakalanabiliyor olsa da kitabın ilginç yapısı nedeniyle yazarın hayal gücü ve kurgusuna dair çok bir veri elde edemiyoruz. Kitap çok ilginç hakikaten, Italo Calvino kitabın başında uzunca bir önsöz ile yazım sürecini anlatmış. Tarot kartlarıyla ilgilendiği bir dönem kimi kartları rastgele sırayla önüne açıp onları hikayeleştirerek bu kitabı oluşturmaya başlamış, açıkçası bir yazar için çok tatlı bir yöntem, üstelik böyle şeyleri edebiyatla ucundan kıyısından ilgilenen hepimiz yaparız ya, işte bu "hikayeleştirme" işinin somutlaşmış hali de bu kitap. Epeyce bir süre kendisi için daha özel yere sahip kartları öykülerin merkezine oturtup yan öyküler için de rastgele kartlar açarak her öykünün ucundan kıyısından birbiriyle bütünleşmesini amaçlamış ancak bir süre sonra işler içinden çıkılmaz bir hal almış, sayısız kombinasyon var ve ana karakterler olarak belirlediği kartlar sayılı iken Calvino aynı öyküleri tekrar tekrar baştan yazıyormuş ve sonunda artık bu kitaptan kurtulmuş olmak için "Olduğu kadar..." diyerek bastırmış, bunu da samimiyetle anlatmış. "Artık bu kitabı tamamlamalı ve başka öyküler, başka anlatılar için önüme bakmalıydım..." diyor. 

 Konu yukarıda anlattığım gibi olunca, başta "Tarotla ilgilenmeyen biri için hiçbir şey ifade etmeyecek bir kitap..." hissiyatı verebilir, ben de bundan korkuyordum ancak Calvino, kendisinin de tarota karşı çok özel bir ilgisinin ve hatta tarotla ilgili pek bilgisinin olmadığını da anlatmış, yalnızca çok temel bir - iki destenin yaratılışı ve çizimiyle ilgilendiğinde o destelerdeki desenlerin (ki bu kart desenlerine sanırım arkana deniyor) hikayelerini anlatabileceğini hissetmiş, yoksa tarot falı bakmayı da bilmezmiş, tarot kartlarının kendi içinde anlattığı hikayeleri de. Bunu "Tarot kartlarına, o kartları okumayı bilmeyen birinin gözünden bakmaya çalıştım, böylece çizimlerden kendi hayal gücüme dayanan hikayeleri ayıklamak daha kolay olacaktı," diye anlatıyor. Gerçekten de öyle de yapmış, çoğu hikayede bir kartın anlamı değil, kartın üzerindeki desenin arka planındaki orman, örneğin bir karttaki şövalye karakteri değil de o şövalye karakterinin elindeki kılıç ya da şövalyenin arkasındaki bir dere hikayede kullanılırken kartın esas anlamı olan soyut kavram hikayenin içinde hiç kullanılmadan geçilmiş. Yani kitabı okumak için temel bir tarot bilgisine sahip olmaya gerek yok. Öyküler birbirinden bağımsız olsa da birinin bittiği yerde diğeri başlayabiliyor ya da ortak öğelere sahip öyküler var, bu yüzden kitabı rastgele açıp içinden bir öykü seçip okumak yerine sıralı bir şekilde baştan sona okumak gerekiyor, zaten yazarın yolunun bir şatoya düşüşü ve öykülerin nasıl anlatılmaya başlandığı gibi bir girizgah da var, o girizgahı okumadan rastgele bir öykü okumak sıkıntılı olacaktır. Muhtemelen tarota ilgisi olanların da daha keyif alacağı gerçeği söz konusu, bizim aldığımız keyif biraz havada kalsa da bazı yerlerde üzerinde ayrıca durulan belirli kartların tarot falındaki anlamını öğrenmek için internetten kartı araştırdığımda hikayeler için hiç de önemi olmadığını gördüğümde Italo Calvino'nun şakacı bir kişiliği olduğunu da düşünmedim değil.

2 yorum:

  1. Daha önce okumadığım bir yazar merak ettim doğrusu

    YanıtlaSil
  2. bu kitabı ben de okudum, okuduğum ilk calvino da bu oldu. "sen alo demeden önce" diye bir kitabı var, bir blogger arkadaş önermişti. onun yarısını okumuştum sonra çalınmıştı kitabım. ben şahsen "sen alo demeden önce"deki öykülere bayılmıştım. tarot kartları ile oynamayı, fal açmaya çalışmayı, sorular sormayı çok seven biri olarak ben bu kitabı pek sevmedim, öyküler bir tuhaf geldi. başka kitaplarına da bakmak gerek tabii.

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails