1 Nisan 2010 Perşembe

Kreşteki Yabani (hayır, çaki değil!)

Yine bir Adam Phillips eseriyle karşı karşıyayız. Epeydir elimdeki psikanaliz kitaplarını bitirmeye çalışıyordum. Bu artık son. Bir daha uzunca bir süre psikolojiyle ilgili bir şey okumayacağım. Durduk yere içim daralıyor.

Bu kitabı çocuk psikolojisiyle ilgili sandığım için almıştım ama pek de öyle çıkmadı, ismine aldanmayın yani. Kreş mreş gibi ortamlardaki sorunlara bire bir eğilen bir eser değil. Ha elbette psikanaliz özü itibariyle çocukluk yıllarından beslenen bir şey. O bakımdan bütün psikanaliz kitaplarına çocuklarla ilgili diyebiliriz. Ama bu kestirmeden gidiş, kitabın içeriğinin, isminin yarattığı beklentiyi karşılamadığı gerçeğini değiştirmez. Phillips en temel arıza durumlarına dair her zamanki tarzıyla dağınık dağınık yazmış, ucunu da 'siz bağlayıverin gari' dercesine açık bırakmış. Oldu, bağladık.

Benim bağlarken en çok etkilendiğim yer, insanların çocukken dünyayı sanki istedikleri her şeyin olabileceği bir yer olarak kurgularken, aşama aşama öyle olmadığı gerçeğiyle yüzleşerek büyüdükleri bilgisiydi. Bunu hepimiz biliyoruz diyeceksiniz ama öyle değil işte. Çocuklar hayal ederek gerçeği yaratabileceklerine inanıyorlar. Hatta "arzu da hayalin bir parçası olduğuna göre arzuladığımız dünya, pasif bir şekilde kabullendiğimiz dünyadan daha gerçektir" diyormuş Northrop Frye - Blake hakkında. Ha Blake, ha çocuklar. Bunu şöyle bağlıyor Phillips: "Psikanalizin konusu da zaten, insanların iştahını neyin söndürdüğü ve nasıl olup da bizi hayatta tutabilecek olan yegane şeyin, bizi en çok korkutan şey olduğudur."

Psikanaliz okumalarıma son verecek olmamın temel sebebi, bu alanın kendi içindeki kısır döngüsünün bana da sirayet etmesi. Phillips bile -ki dini imanı psikanaliz olmuş bir psikanalist değildir, o yüzden severim- 'böyleyken böyle, kabul et veya etme bunlar gerçek' diyor yazarken - tabi daha kibar bi dille. Oysa ben de yine bizzat kendisinden bir alıntıyla cevap vermek istiyorum ona: "Kendi hayatının sanatçısı olan insan için ona neler verilmiş olduğu o kadar önemli değildir; asıl mesele, ona verilmiş olanlarla neler yapabileceğidir."

Buraya kadar yazdıklarım size bir şeyler dediyse mutlaka bu kitabı edinip devamını da okuyun. Demediyse yanından bile geçmeyin.


Kreşteki Yabani / İnceleme / Ayrıntı Yayınları / 126 sayfa / İngilizceden çeviren: Özden Arıkan

2 yorum:

  1. Sanırım okuyacağım; şu çocukken kurgulanan dünya olayı dikkatimi baya çekti :)

    YanıtlaSil
  2. başlıga bayıldım! işte ifade özgürlüğü buna denir :)))) gülümsettin akşam akşam egecim ellerine saglık

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails