13 Nisan 2010 Salı

Hepimiz Bir Tutam Fosfor değil miyiz: Cesur Yeni Dünya


Cesur Yeni dünya ile ilgili konuşulabilecek, tartışılacak, düşünülecek o kadar çok şey var ki, ne yazarsam yazayım yazım aciz kalacak. Aldous Huxley okumayanlar için büyük bir kayıp, okuyanlar içinse saygı duyulacak bir beyindir. Yıllar öncesinden gelişen dünyanın geleceği noktayı hayal etmiş ve hayret edilecek bir çarpıcılıkla kitaplarına akıtmıştır düşüncelerini.

Düşüncelerini uzuvlar haline getirip bize dokundurabilen nadir yazarlardandır bence. Cesur Yeni Dünya benim pek çok insan gibi Huxley ile ilk tanışmam oldu.

İnsanların daha doğmadan etiketlenerek "üretildiği", aile- karı koca-kardeş vs. akrabalık gibi insanı bağların yok olduğu sınıflardan oluşan bir dünya "cesur yeni dünya". insanlar öldükten sonra ziyan olmuyor, bilakis vucutlarındaki fosfor değerlensin diye kullanılıyor. Daha doğmadan genetik kodları belli, doğduktan sonra verilen eğitimlerle nasıl yaşayacakları, nasıl zevk alacakları ve hatta kaderleri yönetiliyor. Suç yok, cinayet, tecavüz, şiddet, hırsızlık yok. Herkes olduğu yerden son derece memnun ve mutlu! Mesela Alfa sınıfı insanlar, hem güzeller, hem akıllılar. Betalar dan aşağıya inildikçe insan özellikleri kötüleşiyor, onlar da zaten amele sınıfı oluyor :))

Cesur yeni dünyanın sınırları ötesinde, C.Y.D.'ya göre vahşi tabir edilen ama bize göre normal-kabilemsi- insanlar yaşamakta. işte bu insanlardan birinin kaderi de bizim concon tabir edebilecegimiz laboratuar üretimi kişilikler tarafından değiştiriliyor...

Din kitlelerin afyonudur ya, işte cesur yeni dünya conconlarının afyonu da Soma adında bir maddedir. Bu ruhsuz insanlar, aynen bizim bugün inandıgımız/inandırıldığımız zorunluluklar gibi, kendi zorunluluklarının çizdigi sınırlardan çıkamadan ama koyunlar gibi mutlu mesut yaşıyorlar.

Onların yerinde olmak istermiydik? Düşünsenize, stres yok, üzüntü yok, mutsuzluk yok, gelecek kaygısı yok, aşk acısı, evlat acısı, ayrılık acısı, korku keder yok... içimizde cesur yeni dünyada yaşamak isteyen insanlar vardır eminim! Ama zaten merak etmeyin, oraya doğru yol alıyoruz, çocuklarımızın beynine çizgi filmlerle, reklamlarla, bilgisayar oyunlarıyla sokulan idealize kahramanlar onların geleceğini etkilemeye başladı bile... -yaşasın paranoya!-

4 yorum:

  1. çok faydalı buldum blogunuzu, tebrikler :)

    YanıtlaSil
  2. Ah ah, hayatımızdaki pek çok şeyden beni işkillendirmeye başlayan roman işte! Huxley de çok sevdiğim bir yazar, eline sağlık Merope ne güzel yazmışsın...

    YanıtlaSil
  3. teşekkür ederim Sweetim :)

    Nilay, blogumuza hoş geldin :)

    YanıtlaSil
  4. Merhabalar;

    Biz de kitap kulubu olarak geçen iki ay önce cesur yeni dünyayı okumuştuk ve sunum sırasında da epey ilginç konuşmalar yaptık. O gün bugündür ne zaman içim sıkılsa olsa bir çilekli soma da rahatlasak diye düşünmüyor değilim. Şimdi sırada 1984'ü okuyarak iki distopya arasındaki farklılık ve benzerlikleri tartışmayı hedefliyoruz...

    Blogunuz çok kapsamlı ve hoş...

    Sevgiler
    Ayşenin Kitap Kulübünden
    BİLLUR

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails